YTSO Başkanı Demiryürek, HABERCİ’ye konuştu..
‘AKKÖK GRUBUNDAN BEKLENTİMİZ ODAMIZ İÇİN DEĞİL; YALOVA İÇİN!’
- Yalova Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı, HABERCİ’nin sorularını cevapladı.
..”YALKİM OSB, ‘Yalova Kompozit ve Kimya İktisat Organize Sanayi Bölgesi’ diye geçiyor. Niye mevcut fabrikaların dışında da bir alan yaratılıp üretim yapacak diğer firmalar için imkan sağlanmadı?”
..” Kompozit sektörü için 2011'de 32 tane firma kuruldu. 2012'ye kadar da sürdü. 23'ü kapatıldı; şu anda 9’u da askıda. Yani bu şirketler açık değil. Demek ki iş yapmıyor. Akkök şirketler Grubu ile Yalova'yı birleştiremediğimizi düşünüyorum.”
..”Genel Merkez Yalova'ya gelecek dendi. Evet; Genel Merkez Yalova'ya geldi ama vergiler burada, Yalova’da ödenmiyor!”
..”Bu andan itibaren kendimiz, Oda’mız için bir şey beklemiyor ve talep etmiyoruz. ‘Yalova için, Yalova’nın gelişimi için, Yalova’nın yarınları olan gençlerimiz-çocuklarımız için, Yalova’nın sanatı, eğitimi, kültürü, sporu için beklediğiniz var mı?’ derseniz; elbette var, elbette olacak.”
- Haber / Fotoğraf - Büşra Gündüz
Yalova Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cemil Demiryürek, HABERCİ’nin sorularını cevapladı. DowAksa’nın karbon elyaf hammaddesi üretimini değerlendiren ve kompozit ileri teknolojisine ilişkin yaşananları, sonrasında kurulan YALKİM OSB’ye ilişkin görüşlerini dile getiren Demiryürek, ayrıca, başta AKSA olmak üzere, AKKÖK Şirketler Grubu’na bağlı fabrika yönetimlerinin Yalova’ya ve YTSO’ya yönelik tavırları üzerine açıklamalarda bulundu. YTSO Başkanı Cemil Demiryürek ile gerçekleştirdiğimiz röportajı aynen sütunlarımıza aktarıyoruz.
…………………………..
- Yıllar önce Kurulan YALKİM OSB, sadece bünyesindeki fabrikaları; daha doğrusu Akkök şirketler grubunu temsil ediyor. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
-Yalova’mızda kurulu bulunan OSB’lerden bir tanesi de YALKİM OSB. Firmalarımıza baktığımızda, YALKİM OSB bünyesinde; AKSA Akrilik Kimya Sanayi, Akkim Kimya Sanayi, Dow Aksa İleri Kompozit Malzemeleri Sanayi Ltd. Şti. ve Akkim Silikon Kimya Sanayi ve Ticaret A.Ş. var. Kurulurken şunu sordum: YALKİM OSB, ‘Yalova Kompozit ve Kimya İktisat Organize Sanayi Bölgesi’ diye geçiyor. Niye mevcut fabrikaların dışında da bir alan yaratılıp üretim yapacak diğer firmalar için imkan sağlanmadı? Niye sadece fabrikaların olduğu alanlar oluşturuldu? Sonrasında birtakım çalışmalar yapıldı. “Oradaki birtakım alanlar buna katılabilir mi ya da bunlara bir yan sanayi olabilir mi?” dediler, “Yalova'da bundan sonra kompozitle ilgili, ileri teknoloji ile ilgili birçok firmayla beraber ortak çalışmalar yapacağız” dediler. 2011'de 32 tane firma kuruldu. 2012'ye kadar da sürdü. 23'ü kapatıldı; şu anda 9’u da askıda. Yani bu şirketler açık değil. Demek ki iş yapmıyor. 32 firma kurulup kapanmış; sadece 9’u şeklen açık. Onlar da gayri faal olarak askıda duruyor. Açık konuşmak gerekirse, Akkök şirketler Grubu ile Yalova'yı birleştiremediğimizi düşünüyorum.
- YALKİM OSB’nin kuruluşu sonrası yaşananları ve fabrikaların tutumunu, YTSO ile ilişkilerini anlatır mısınız lütfen?
-Burada müdürümüz de (dönemin Aktops Genel Müdürü Celal Özel) görev yaparken bu işler olsun diye çok çaba sarf etti. Ben Celal Bey’i severim; halen de görüşüyoruz. Kendisinin bulunduğu dönem içerisinde verilen sözlerden bir tanesi neydi? Genel Merkez Yalova'ya gelecek. Evet; Genel Merkez Yalova'ya geldi ama vergiler burada, Yalova’da ödenmiyor. YALKİM OSB’nin kuruluşu sonrası başlangıçta 32 firmanın da iş yapıyor olması lazımdı. Hatta bu sayının 100 firmaya çıkıp, ‘Evet, bu işi yapıyorlar, biz de işin şurasından tutalım’ deyip çok daha farklı rakamlara gelinmesi lazımdı. Maalesef bunlar olmadı. Grubun yetkililerini göreve geldikten sonra davet ettim. Özellikle AKSA grubunun dış işlerle ilgili müdürü buraya geldi. Aksa'nın Yalova'ya karşı neden mesafeli bir tutum yaşadığını sordum. Organize Sanayi Bölgesi olunca çok da Yalova’yla işleri kalmadı. Hatta bölgesindeki Taşköprü ile de işleri kalmadı. Belediye başkanımızla görüşüyorum. Birtakım ihtiyaçlarına çok net cevap vermediklerini ifade ediyor.
- Yani şunu mu anlamalıyız; işlerini gördüler, Yalova’ya sırtlarını döndüler. Bu mudur size göre?
- Yalova'nın eskiden sporuna destek verirlerdi, eğitimine destek verirlerdi, muhtarlarımıza destek verirlerdi. Yalova'nın birçok ihtiyacı onlar tarafından karşılanırdı. Şimdi baktığımız zaman Yalova'ya karşı bakış açılarının bir hayli değiştiğine şahit oluyoruz. Ben de bu durumla ilgili kendilerine bunun doğru bir yaklaşım olmadığını, Yalova'yla yine yıllar önceki bu dengelerin kurulması ve korunmasının gerekli olduğunu net bir biçimde ifade ettim.
- Başta AKSA olmak üzere, gruba bağlı fabrikaların Yalova’ya olan yaklaşımlarını ve sizin bu konudaki beklentilerinizi biraz açar mısınız?
- Biz tabii Aksa fabrikasıyla gurur duyuyoruz. Neden? Biliyorsunuz; 2023 yılı verilerine göre ilk 500'de 56. sırada bir firma. Çok önemli bir yerde bir firmamız. Yalova Ticaret ve Sanayi Odası kayıtlarında gözüküyor. Tersanelerimiz var, Dow Aksa var; ilk 500'deki firmalarımız arasında. Bunlar bizim için kıymetli. Bir taraftan da buradaki ticaret ve sanayici arkadaşların şehre bakış açıları bizim için önemli. Burada bir kopukluk olduğunu hissettik. Davet ettik kendilerini. Sağ olsunlar geldiler. Bundan sonra Yalova ile daha iç içe olacaklarını ifade ettiler. Hatta, ‘Odamız için ne yaparız?’ dediler. Bizim oda için yapılabilecekleri şu anda hiçbir şey yok. Odamızın fiziki şartları da gayet yeterli. Ben artık Yalova için bir şey yapmalarının gerekli olduğuna inanıyorum. Yalova'ya bir meslek lisesi kazandırdılar. Raif Dinçkök Kültür Merkezi’ni yaptılar. Üniversitemizin rektörlük binasını yaptılar. Ama her zaman söylüyorum; buna benzer yatırımlarını, katkılarını sürekli hale getirmeleri, her yıl Yalova için bir şeyler yapmaları lazım. Spora da ciddi katkı vermeliler. Çünkü Yalova bu anlamda, sporda da çok önemli bir yere geldi. Kimden destek isteyeceksiniz? Para kazanan sanayiciden, ticaret yapan insanlardan destek isteyeceksiniz. Bu anlamda destek artık bir tek tersane tarafından geliyor ya da bizim özellikle orta ölçekli dediğimiz sanayiciler şu ana kadar ellerini taşın altına koyuyorlar. Spor kulübüne destek istiyoruz, sağ olsunlar yanımızda oluyorlar. Ticaret Odası'nın bursuna destek istiyoruz, yardımcı oluyorlar. Milli eğitimin bir sınıfta iyileştirmesine ihtiyaçları oluyor, yardımda bulunuyorlar. Hiçbir konuda istediğimiz bir şeyden ret almadık. Ancak açıkça ifade etmeliyim ki, şu ana kadar Akkök Şirketler Grubu’nda bu tür bir yaklaşım göremedik.
- AKSA’nın yeni Genel Müdürü Didem Tunçbilek, Rahmetli Selçuk Bey döneminde fabrikaya kazandırılan bir isimdi. Yani; hem Yalova’yı ve Yalovalıları hem de fabrikaların yıllar öncesine dayanan Yalova ile kopmaz bağlarını iyi bilen bir isim. Kendisi ile bir iletişiminiz oldu mu?
-Aksa'nın yeni Genel Müdürünü de elbette burada, üyesi oldukları, parçası oldukları YTSO’da görmek isteriz. Akkim'in Genel Müdürünü de burada görmek isteriz. Yani; Yalova'ya ne yapabiliriz konusunda bir sürü firmayla konuşurken siz ilk 500'de yer alan firmalarımızla konuşmamamızı, iletişimimizin olmamasını düşünebiliyor musunuz? Mesela Akkim Müdürüne Tahsin Bey’in (şu an milletvekili) başkanlık döneminde gittim. Ancak kendisinden bir iade-i ziyareti hiç hatırlamıyorum. Ben onlardan da bir adım bekliyorum. Gazetelerde görüyoruz, ‘Şunu üretme kararı aldık’ diye. Gelin; bunu biz de Ticaret Odası olarak, ‘Gurur duyuyoruz’ diye anlatalım. Ben gazetelerden okuyup bir şey konuşamam ki. Şunu bir kez daha açık bir şekilde ifade ediyorum; kendilerinden Ticaret Odası için hiçbir şey istemiyoruz; Yalova için istiyoruz.
- Peki, DowAksa ile ilgili düşüncenizi de alabilir miyiz? Örneğin; birçok sektörde olduğu gibi, deprem güvenli yapılara ilişkin kompozit ileri teknolojide çalışmaları var. Karbon elyaf ham maddesi binaların dayanıklılığında başarılı testlerden geçti; bu noktada neler söylemek istersiniz?
- Daha öncesinde bir kumaş ürettiler; depremle alakalı. Bilmem kaç şiddetindeki depreme kadar dayanıklılık testi verdi. Burada örneğini yaptılar. Bunu üreten firmamızdan (DowAksa) Yalova'da en azından kamu binalarımız için, belki maliyetinde, hatta bağış anlamında bir girişim, bir jest beklerdik. Bizim bugün hastanemizde, okullarımızda depremi düşünmememiz lazım. Kendi imkanlarımızla güvenli evlerde oturmaya çalışıyoruz. Ama bir taraftan da çocuklarımızı okula gönderiyoruz. Başka bir yerlerde eğitime, üniversitelere gönderiyoruz. Hazır böyle üretilen bir mamul vardı. En azından Yalova'yı faydalandırmalarını çok arzu ederdim.
- DowAksa’nın Türk-Amerikan ortaklığındaki çok uluslu bir şirket olmasını nasıl yorumlarsınız? Sizce hisse oranları yarınlarda bir güvenlik sorununa yol açabilir mi?=
-Dow Aksa’nın Amerikan ortaklığını bir güvenlik sorunu olarak görmüyorum. Yalova'da çok sayıda yabancı şirketimiz var. Hatta buradaki sayımız 800'e yakındı. Şimdi bu rakam herhalde 300'lere düştü. Birçoğu da konut edinme anlamında kurulan şirketlerdi. Yabancılara şunu derdim: ‘Niye sanayi kuruluşlarında yoksunuz? Neden ticari hayatta yoksunuz? Niçin sadece konut yatırımı yapıyorsunuz?’ İşin detay kısmı, şirketin kime ait olduğu. Yani araştırmalı mıdır? Evet; araştırılmalıdır. Ama bu benim görevim değil. Ben sonuç itibariyle ortaklık yapısındaki üyeye bakarım. Sonrasında özellikle bu firmanın Türkiye'ye, Yalova'ya bakış açısı nasıl; ona bakarım. Bugün itibarıyla gördüğüm kadarıyla, şirketin Yalova’ya bakış açısı hiç kimseyi memnun etmiyor. Yalova’ya karşı sorumluluklarını yerine getirdiklerini düşünmüyorum.
- Son olarak, fabrikaların yönetimlerine, grup yetkililerine ne gibi bir mesaj vermek istersiniz?
- Biz bu odanın tamamlanmasında zorluk çektik mi, çektik. Rıfat Bey (TOBB Başkanı), ‘Üye sayısına orantılı para verebiliyorum’ dedi. Odanın kendi imkanlarıyla parasını değerlendirdik. Ben beklerdim ki, fabrikalarımızın yönetimleri, ‘Ticaret ve Sanayi Odası bizim de kayıtlı olduğumuz Oda, acaba ne eksiği var?’ diye hassasiyet göstersinler, sorumluluk hissetsinler. Gittik ve bu konuyla ilgili hiçbir cevap alamadık. Bakın; Çanakkale'ye gittik. Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası’nı, ilin en büyük sanayicisi yapmış. Yazmışlar girişe; ‘Çanakkale sanayicilerinin katkılarıyla’ diye. Konferans salonuna dokunmuşlar. Yol yapılacak; orayı yapmışlar. Her şeyin içinde bulunmuşlar; ‘Biz burada kazanıyoruz. Buradaki her şeyde biz de varız’ demişler. Bunları bekler miydik; beklerdik elbette. Ancak bu andan itibaren kendimiz, Oda’mız için bir şey beklemiyor ve talep etmiyoruz. ‘Yalova için, Yalova’nın gelişimi için, Yalova’nın yarınları olan gençlerimiz-çocuklarımız için, Yalova’nın sanatı, eğitimi, kültürü, sporu için beklediğiniz var mı?’ derseniz; elbette var, elbette olacak. Sizin de yayınlarınızda vurguladığınız gibi; bu şehre sırtlarını değil, yüzlerini dönmenin vakti geldi. Hatta HABERCİ olarak bir başlığınız vardı, ‘fabrika ayarlarına dönmeliler’ diye. Gerçekten de öyle; Yalova’daki fabrikalarımız bir an önce fabrika ayarlarına dönmeli, Yalova’yla bütünleşmeli. Aynen eski günlerde olduğu gibi. Yalova’ya karşı yükümlülüklerini, sosyal ve toplumsal sorumluluklarını yerine getirmeleri son derece önemli diye düşünüyorum..
