yalovahabercihabergazetegündemgüncelson dakikaenflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhpak parti
DOLAR
35,4226
EURO
36,3212
ALTIN
3.063,15
BIST
9.910,61
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Yalova
Hafif Yağmurlu
11°C
Yalova
11°C
Hafif Yağmurlu
Cumartesi Yağmurlu
9°C
Pazar Yağmurlu
7°C
Pazartesi Hafif Yağmurlu
6°C
Salı Az Bulutlu
8°C

BİREYSELLEŞTİM

10.01.2025 15:11
0
A+
A-

 

 

Sevgili dostum.

Dünya’da yaşayan, neredeyse bütün insanlar, birbirleriyle iletişim halinde yaşıyorlar artık. Yazılı basın yerini görsel basına bıraktı. Gazeteler nostalji olurken, bir taraftan da dünyanın her tarafında dijital ortamda, okunabilir hale geldi. Tıpkı el yazmasından, matbaa ortamına geçmiş gibi. Elimizdeki telefonlar, tüm insanlarla, aynı dili konuşturuyor, aynı duyguları paylaştırıyor, hepsi birbirinden haberdar. Doğruyu da ondan buluyorlar, eğriyi de yani hepimiz küreselleştik, hem de her konuda. Kültürümüz, yaşam tarzımız, az farkla aynı. Sanki bir el bütün dünyayı kendi düşüncesi etrafında döndürerek, kendine uydu haline getirdi ya da getirecek. İşin en önemli yanı, doğrularda eğrilerde birbirini tanımadan, bireysel olarak, beraber hareket edebiliyorlar. Bunun kötü tarafı varsa iyi tarafı da var. Sosyal medya denen varlık, insanların zekalarına kadar karar veriyor, herkes herkesten haberdar. Birileri bu insanları, farklı guruplara ayırarak onların bireysel tüm ihtiyaçlarına cevap veriyor ve karşılıyor. Bireyseliz kendimizi hür ve fikir bizim sanıyoruz amma, çok kolay fikir değiştiriyor, yönlendiriliyoruz. Hatta bütün dünya sanki önümüzde kurulu, içinde yiyecek ve içeceklerle donatılmış tepsi gibi, aynı sofrayı paylaşıyoruz. Hep beraber aynı araçlara biniyor, aynı binada oturuyor, aynı evde yaşıyoruz ama garip olan, o sofrada bir araya gelmemize biz karar vermiyoruz. Büyük bir oyunun sadece parçasıyız. Bu yüzden bu kadar yakın olmamıza rağmen, birbirimizi tanımıyoruz, bireyselleşiyoruz ama aynı zamanda küreseliz.

Bilgi çağı dünyayı çok küçülttü. Bu bilgiyi, yapay zeka dahil, kim yada kimler elinde tutarsa, tutanlar kendilerini efendi, tutamayanları ise köle gibi görecekler. Onların tüm varlıklarına hakim olacak, kendi güçlerine güç katacaklardır. Medeniyetin, ahlakın, insanlığın, merhametin beşiği, dünyada tek büyük devlet olan, sömürgeci olmayan Osmanlı devletini, birinci dünya savaşı çıkararak işgal edilmesinden sonra, dünyayı sömüren zalim devletler, ikinci dünya savaşı çıkararak dünyayı korku tüneline sokmuş ve esir etmişlerdir. Bu el üçüncü dünya savaşı çıkararak yarım kalan işini tamamlamak, dünya nüfusunu bile etkileyecek kararlar alacaktır. Artık ben de, hem küreselim hem de bireyselleştim yada bireyselleşmek zorunda kaldım. Bu oyundan kaçmak imkansız artık, ya figüran olacağız, ya oyuna dahil olup oyun kuracağız. El yazma eserlerimiz, paha biçilmez olsa da, matbaada geç kalmış olsak da, bunu kabul edip, dijital çağda, görsel basında, sosyal medyada, takip eden değil takip edilen olacağız. Oyunu bizde kuracağız. Yazıda yetenekli yazarlar, sporda yetenekli sporcular, başarı gösteriyorsa, fikirde, düşüncede de yetenekli insanlar başarı gösterecektir. Bu bireyleri bulmak yetiştirmek ve korumak zorundayız. Altın kalemler, altın ayakkabılar, bizi tanıtırken, altın beyinlerde bizi yüceltecek, yükseltecek oyunun içinde tutacak hatta kendi oyununu kendi kuracaktır. Bizim beyinler oyunu bize göre kuracak, geçmişiyle geleceğe köprü olacak ve yeni dünya düzenine, asla eskimeyen her daim yeni kalan bir düzen hazırlayacak ve kuracaktır. İçinde adalet, merhamet, gayret olan, her insana hayat kuran, zulmün ve hayasızlığın olmadığı bir dünya, kötülük okunu, iyilik okuyla havada ikiye bölen bir dünya kuracak, bizimkiler bizim olduğunu anladığı gün.

Bu dünyayı kurmak, bu yolda olmak mecburiyetindeyiz. Yiğit düştüğü yerden kalkar demiş atalarımız.

Başka yerden bir şey beklemek bizi hem yorar hem zaman kaybettirir. Bireyselleşmek, bize çok büyük zararlar açarken, külfeti nimete çevirebiliriz. Bu bize zeki çocuklarımızı tanıma fırsatı sunar. Sanki bu düşünce bana hiç yabancı gelmiyor, biz bir zamanlar içimizdeki değerleri çıkarmayı bilmişiz, Dünya ve ahiret ilimlerinin tamamında çığır açmışız, bunlar iki satır yazıyla anlatılmaz, yavuz hırsız ev sahibini bastırmış. Bizden çalınanlar, koruyucularını yok ettikten sonra çalınmış. Koruyanlar ve kollananlar olarak bunu kaleme alırım inşallah. Sevgili dostum iyi yoldayız, uyuyan dev uyandı, pireler, keneler, rahatsız olsa da, kimse gençlere güvenmese de, bizim tek umudumuz yine gençlerimizdir. İnsan umut bağladığı beklediği kendi evlatlarına, bozuldu der mi? Evet bireyselleştiler, kendi bildiklerini okuyorlar, biz bir şey veremediğimizi kabul etmiyor, kendi noksanlarımızı, günahlarımızı onlara yüklüyoruz. Yükleyin onlar genç o yükü de götürürler. Onların bir şansı var, tövbeye belki zamanları var, ya bizim? Bu yüzden gençlerle beraber, bireyselleşiyor, onlarla beraber hem hal oluyor, cevherlerin onların içinde olduğuna inanıyor, onlara güveniyorum. Bireysel düşünüyor, her gencin konuşmasını sağlıyorum. Böylece cevherleri tanıyorum.

Yazarın Diğer Yazıları
09.12.2021 13:52
29.09.2023 14:41
29.11.2024 15:00
09.08.2024 17:18
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.