Plasebo ve bilinçaltının gücü ile ilgili yeterince araştırma yapılmıyor maalesef; çünkü bu araştırmaların dünyada bazı kesimlere ve çıkarlarına ciddi zararları olabilir. Plasebo’yu ayrıca sadece inert ilaçlar olarak düşünmeyin; mesela Pandüller ve Ouija Tahtası gibi mistikmiş gibi görünen mekanizmalar da bilinçaltı ve bilinçdışının açığa çıkarılması gibi proseslerle bağlantılıdır.
Savaş sırasında bir doktor’un morfini bitince ağır yaralı askerlere morfin olduğunu söyleyerek inert bir solüsyon veriyor ve verilenlerin %40’ında morfin ile aynı etkiler görülebiliyor. Bir başka örnekte de kilitli kaldığı için donarak öleceğine inanan bir adamın sistem çalışmıyor olmasına rağmen gerçekten öldüğü gerçeği vardır. Birçok ülkede birçok inanca mensub dindar insanların oldukça ölümcül ve tedaviye hiç cevap vermeyen hastalıklarının sadece inanç ve dua ile tamamen yok olması gibi hikayeler de az olmayan sayılarda mevcuttur.
Bilinçdışımız ve Bilinçaltımız hem hafıza hem de işlem gücü bakımından bilinçli zihinden kat be kat güçlüdür. Ama bilinçli zihnin aksine bilinçdışını ve bilinçaltımızı yalnızca dolaylı yoldan kullanabiliriz. Bir kazadan sonra hiç bilmediği dilleri konuşabilmeye başlayan kimselerin hikayeleri hali hazırda meşhurdur. Bilinçli zihnimizin tamamen unuttuğu kareleri ve anıları hiç anlam verilemeyecek şekilde rüyalarımızda vs görebildiğimizi de biliyoruz.
Plasebo, bilinçdışı ve bilinçaltı gibi alanlar günümüzde oldukça bakir ve araştırmaya da oldukça muhtaçtır. Bu durumun global plütokrasi tarafından bilinerek böyle olması istenmiştir çünkü aksi takdirde dediğim gibi zarar görebilecek pek çok güçlü klik mevcuttur. 1000, 2000, 3000 vs yıllık eserlerde kayda geçirilmiş oldukça mistik ve doğaüstü hikayelerin ve proseslerin kökenlerinin de plasebo, bilinçdışı, bilinçaltı ve benzeri şeyler olması gayet de mümkündür. Ancak doğaüstüymüş gibi görünen olayların bu tarzda açıklanması sadece bahsettiğim çıkar odaklarına değil aynı zamanda doğaüstü hikayelerden fayda sağlayan dünyanın her yerindeki pek çoklarının da zararına olacaktır.
Mesela Şamanizmi, kahinleri, cadı doktorları, geleneksel şifacıları ve benzerlerini bu şekilde açıklamak elbette mümkündür. Şamanizm’in en azından onbinlerce yıllık bir tarihi vardır ve en az onbinlerce yıldan günümüze süzülüp gelmiştir. Şifa bulan kimselerin, tutan kehanetlerin ve başka birçok şeyin tamamen hurafe ve tesadüf olduğunu söylemek konusunda acele edilmeli midir? Kara büyüler tarihte birçok devlet ve medeniyet tarafından çok ağır şekilde cezalandırılırdı. Hiç mi gerçeklik payı yok sizce? Ama plasebo, bilinçdışı ve bilinçaltı gibi açıklamalar böyle bir konuya hem bu tarz fenomenleri inkar etmeden hem de doğaüstünü tamamen devre dışı bırakarak açıklama yapabilmemizi sağlıyor. Halihazırdaki kıt araştırmalardan dahi oldukça ümit verici sonuçlar çıkmış durumdadır. Ayrıca bu farklı meseleler her ne kadar kendisini ortodoks bilime kabul ettirememiş de olsa, KGB ve CIA gibi örgütlerin paranormal gibi alanlarda ciddi ciddi araştırmalar yaptığı ve kaynaklar ayırdığı da halihazırda belgelenmiş durumdadır.
Muhteşem bir potansiyelden bahsediyorum sizlere; yepyeni ve çok daha zengin bir dünyanın kapıları! Karar sizin, seçim sizin…
Hayırlısı!
İnstagram: @bahatunafikir
mail adresi: xyztu12345@gmail.com