Sizi biraz düşünceli gördüm dedi, bir dostum. Doğrudur çok düşüncesizlik ettim şimdiye dek, biraz da düşünelim dedim. Zahmet çekmeden, kucağımız da bulduğumuz, bin bir zahmetle bize ulaştırılan, dedelerimizden miras kalan İslam’ı, üç yüz yıldır yiyip bitiriyoruz. İslam bize Dünya’yı emanet etmiş, bize kıymet vermiş, zalimin bile elini tut, zalimlik yapamasın demiş. Bırak zalimin elini tutmayı, kardeşimizin elini bile bırakmışız, ya da elini tutmaya korkmuşuz. Düştü mü bir tekmede sen vur, ya da bizi geçmesin diye çelme tak, devlete kapak at, her şeyi devletten bekle. Sivil toplum örgütü kur, devletten nasiplen, Sonra kahrolsun İsrail. Elbette kahrolacak, mahvolacak yıkılacak ama biz görür müyüz bilmem. Göremesek de tarafımız elbette önemli. Ne kadar tarafız, yıkılması için ne kadar gayret ediyor, ne kadar bir oluyoruz. Yanlışlarımız çok, kim olduğunu bilmeden, Parası olana itibar ediyor, Dünya kadar iyilik yapmış olsa bile, kaybedince terk ediyoruz. Şükürsüz, fikirsiz bir hayat yaşıyor, bir birimize tepeden bakıyoruz. Yüzlerce insana hizmet eden bile, oyuna getiriliyorsa, insanlığımızda çok büyük sorunlar var demektir. Sorgulamadan en değerli insanımızı bile ya mahkum ediyor ya da idam ediyoruz. Halbuki domino taşları gibiyiz hepimiz. Ben zarara uğradıysam bende birçok kişinin hakkına giriyorum. Bilerek ya da bilmeyerek, Onları hesaplıyorum dedim. Borcum yok diyenler, inkar edenler, minareyi çalıp kılıf hazırlayanlar, Nasıl kurtulurum bu düşüncesizlikten, onu düşünüyorum. Başarmak için yola çıktım. Ömrüm yeterse, Rabbimde kolaylaştırırsa, yakın uzak kimsenin hakkı kalmaması için, düşünüyorum. İster inan ister inanma, bunun için ayrıca gayret ediyorum ve edeceğim. Kendi günahlarımdan başka kimsenin günahını görmüyor, kimseye beddua etmiyor, kimseye kızmıyor, kimseye darılmıyorum. Rabbimden el açacak bir kalp, affedecek bir yürek istiyorum. İnsanlığın kurtuluşuna, yardım edenlerin çorbasında benimde tuzum olsun, Rabbime yüzüm olsun istiyorum. Bu yüzden düşünüyorum, düşünmek zorunda hissediyorum, düşünmezsem mutsuz, düşünürsem huzurlu hissediyorum, dedim.
Belki on kat iyiliğin vardır birçok insanda, fazla düşünme dedi dostum. Keşke söylemeseydin dedim. Şu kişilere bu kişilere o kişilere iyilik ettim diye birde düşüncesizlik mi edelim. Bırak düşünelim borcumuzu ödeyelim. Çoğumuzun birbirinden habersiz, aynı binada otursak bile selamsız, aynı evde bile huzursuz bir toplumda yaşıyoruz. Bırak insanı, belki de kediýe köpeğe, hatta dağdaki canavara bile borcumuz vardır. İnsana değer vermeyen, biri olmaktan korkularım var, bunu düşünüyorum. Bazen sadece toprakla uğraşan, topraktan karnını doyuran, Dünya’dan habersiz yaşamış olmayı ne kadar isterdim. Haberdar olmak bir şey yapamamak kahrediyor beni, bu yüzden bırak düşünüyüm, düşünceli oluyum. İstersen sende düşün, boş konuşmaktan daha iyidir dedim. Kırgınsın dedi, hayır kızgınım dedim. Toparlanırsak kızgınlığım geçer, biz kardeşiz anlaşamasak da, bir gün anlaşırız aynı safta. Birde Müslümanları sürekli eleştiren kim olduğunu bilmediğim tipler var, Müslümanların çalışıp biriktirdiklerine hile yoluyla konmaya çalışan ve konan, kendini milletin sahibi sanan tipler. Onlara söyleyecek sözüm bile yok. İnkarı, hakareti bırakmadıkları müddetçe dedim. Tebessümleştik ve ayrıldık. Dilerim kibir yapmaz da sözümü tutarım. Çünkü bu sözün muhatabı Allah.(cc) yalan mı söylüyorum doğrumu, kibirli miyim tevazu sahibimi, dağınık mıyım, hesapsız mı çalışıyorum. Herkesi güvenilir mi görüyorum, yoksa kimseye güvenmiyor muyum, aldanan mıyım aldatan mı, malım mı çalınıyor yoksa zamanım mı, yoksa en büyük hırsız ben miyim de, haberim mi yok. Bir sorun var hayatımda. Tek çare sorunsuz, sorgusuz teslim olmakmış Allah’a. Art niyetli değilim ama kaybedende kaybettirende benim. Bu sistem beni bile bu hale getirebiliyorsa işimiz zor ama asla ümitsiz değilim. Geçmişe sakın iyi demeyin, bozulan olduğu gibi kurtuluşumuza vesile olacak gençler daha fazla, bundan eminim. Gençlere güveniyorum, kötü genç yoktur kötü fikir vardır. Kendini iyi fikir sahibi olduğunu sananlar, gençlere kötü fikir ulaşmadan, siz ulaşın anlaştık mı? Bu yüzden düşünmem lazım. Çünkü ben insanım. Hata yaparım.
İste tam da burada beni adam edecek ilk hatamı buldum. Ben hata yapmam, bu benim suçum değil, beni bu suça iten falanla filan. Artık demiyorum. Hatamı anladım. Hatasız insan, insan değildir. İnsan düşünen hatasını fark eden, özür dileyen hatasını düzeltmek için gayret eden, insanmış meğer. Bu yüzden insan olmak insan kalmak için, düşünmek zorundayım. Yalnız düşünmek için bana fırsat verin. Size de tavsiye ederim sizde düşünün. Belki haklı olduğunuz yerde haksız, haksız olduğunuz yerde haklı olabilirsiniz. Belki başkalarını affederek, kendinizi affetmeyerek, düşünmeye başlayabilirsiniz. Düşünceli olmanın en büyük erdem olduğunu, düşünerek kabul ettim ve düşünmeye devam edeceğim. Düşünüyorum, çünkü insan doğdum, insan kalmak istiyorum. Bunu da ancak İslam’ı araştırıp, doğru anlayarak, yaşayarak, yaşatarak, savunarak ulaşacağımdan eminim.