Haber / Zeynep TAŞTAN
54 maddelik teklifin 11 kanunda değişiklik öngördüğünü ve 28. yasama döneminin 13. torba görüşmesi olduğunu belirten Becan, meclisin geçen bir yılında vergi kanunlarını 86 maddeyle değiştirdiğini şu verilerle ortaya koydu: “Meclis’in geçen bir yılında vergi kanunlarını 86 maddeyle değiştirildiğini şu verilerle ortaya koydu. Sunulan teklifle birlikte, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununu 17 maddeyle 3 kez, 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununu 7 maddeyle 4 kez, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununu 30 maddeyle 3 kez, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu 11 maddeyle 2 kez, 213 sayılı Vergi Usul Kanununu 15 maddeyle 2 kez, 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu 3 maddeyle 2 kez ve 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununu ile 6802 sayılı Giderler Vergisi Kanununu 1’er kez değiştirilmiştir. Bu durum, vatandaşın cebine Mehmet Şimşek’in nasıl el attığının en açık örneğidir.”
‘VERGİDE ADALET İSTİYORUZ’..
Milli Savunma Komisyonu Üyesi Tahsin Becan, iktidarın, öngörüsüz ekonomi politikalarıyla daha çok vergi paketleri getirerek yükü halkın sırtına yükleyeceğini söyledi. Vergide adalet olmadan eşitlik ve sosyal barışın olmayacağını söyleyen Becan, her türlü vergiye yüzde 50’nin üzerinde zam yapıp, halkın borcundan bile vergi kesecek kadar gözü dönen iktidarın, tuzu kurulara, canı isterse vergi ödeyenlere ve teşvikler alanlara dokunulmadığını belirterek şunları aktardı: “Çeken yine gariban, yoksul, emekçi oluyor. Bu memlekette vergilerin yüzde 76’sı, dolaylı vergilerden alınıyor. Yani fabrikatör ile işçi aynı vergiyi ödüyor. Oysaki çok kazananın gelirinden çok, az kazananın az, hiç kazanmanın hiç vergi vermemesi lazım. Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel, her fırsatta, meydanda, mecrada söylediği gibi vergide adalet istiyoruz. Bu kadar zengin, bu kadar patron, bu kadar holding toplam verginin onda birini verirken, bu kadar işçi, bu kadar memur, bu kadar çiftçi, bu kadar yoksul yüzde 90’ını veriyor” dedi.
‘SEYAHAT HÜRRİYETİNE ENGEL’..
Yalova Milletvekili Tahsin Becan, teklifin 51. maddesiyle yine anayasaya aykırı olan yurt dışına çıkış harcının ölçüsüz artırılarak 50 TL’den 500 TL’ye çıkartılmasına ilişkin de şunları ifade etti: “Anayasa’nın “Yerleşme ve seyahat hürriyeti” başlıklı 23 üncü maddesi vatandaşın yurtdışına çıkma hürriyeti ancak bir suçun varlığı sebebiyle ve hâkim kararına bağlı olarak sınırlandırılabilir. Ancak bu harç ödenmediği takdirde vatandaşların yurtdışına çıkışına izin verilmemektedir. Oysa ki bu harç ödeme yükümlülüğü isteğe bağlı olarak yurtdışına çıkarken değil de döndükten sonra da ödenebilen bir yükümlülük olsaydı o takdirde bu harç uygulamasının seyahat hürriyetini engellediğinden bahsedilmezdi. Ayrıca konunun diğer boyutu da bu harcın gerçekten kamusal bir hizmetten faydalanılması sonucu mu alınıp alınmadığıdır. Harçları vergiden ayıran en önemli özellik harcın belirli bir kamusal hizmetin karşılığı olarak alınmasıdır. Pasaport kontrolü ve çıkış tarihinin vurulması aslında vatandaşlar bakımından bir hizmet niteliğinde olmadığından söz konusu yurt dışı çıkış harcı ‘vergi ödevi’ kapsamı içinde değerlendirilebilecek bir harç da olup olmadığı tartışılır” dedi.