Yalova Belediyesi ile İl Genel Meclisi’ni bir kez daha uyarıyor ve tarihi sorumluluklarını yerine getirmeye davet ediyoruz:
OLASI BİR YIKIMDA VİCDANINIZ SIZLAMAYACAK MI?
………………………….
Yerel yönetimlere sesleniyor; seçilmiş ve atanmışları uyarıyoruz:
KAT SAYISINI ARTIRIN VE ‘YERİNDE KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN’ ÖNÜNÜ AÇIN
Kadıköy, Üsküdar, Ataşehir, Ümraniye, Maltepe, Kartal, Pendik, Sultanbeyli, Sancaktepe ve Tuzla da 1. derece deprem bölgeleri. Ancak oralarda kat sınırlaması yok; 20 hatta 30 kata varan imarlar dahi verilebiliyor.
Yalova; 1. derece deprem bölgesi. 1999 depremi sonrası, yaklaşık 25 yıldır Yalova merkezde kat sınırlaması ‘ZEMİN+3 KAT’ şeklinde. Daha doğrusu; yeni yapılan binalar 3 katlı. Depremde hasar gören, sağlıksız yapı stoğu olarak adlandırılan binalar ise 5 ve 6 katlı binalar. Seçimlerden kısa bir süre önce, dönemin Yalova Belediye Başkanı Mustafa Tutuk, “Yerinde kentsel dönüşüm ile yıkılan kat sayıları korunacak. Yani, 5 katlı bir bina yıkılıyorsa yerine yine 5 katlı, 6 katlı bir bina yıkılıyorsa yerine yine 6 katlı bina yapılabilecek” demişti. Bu; 25 yıldan sonra kat sayılarına yönelik atılan ilk ve tek farklı çözüm girişimiydi.
Fay hatlarına yakınlığa göre İstanbul ilinin Anadolu yakasında birinci derece riskli ilçeler; Kadıköy, Üsküdar, Ataşehir, Ümraniye, Maltepe, Kartal, Pendik, Sultanbeyli, Sancaktepe ve Tuzla olarak geçiyor. Bu bölgelerde ise; bırakın Yalova’daki gibi 3, 4, 5 katlı yapıları, 20 hatta 30 kata varan imarlar verilebiliyor.
HABERCİ olarak yıllardır, “Kat sayılarına takılıp kalmayalım. Olası bir büyük depremde Yalova merkezde taş taş üstünde kalmaz, 30-40 yıllık binalar 1999 depreminde çok yoruldu. Yıkılıp yerlerine yenilerinin yapılması lazım. Yeni deprem yönetmeliğine uygun şekilde, binaların kat sayısını yeniden düzenleyip, mülk sahibi ile müteahhidi buluşturalım ve yeni-sağlıklı binalar üretelim” diyoruz, ancak bugüne kadar yerel yönetimlere ve şehrin yönetim kademelerine bunun önemini ve önceliğini bir türlü anlatamadık.
Bundan birkaç gün önce, Yalova milletvekili Tahsin Becan, yerel yönetimleri uyardı ve “Kat sayısından korkmayın. Deprem yönetmeliğine uygun yeni ve çok katlı binalar ile hem tüm ev sahipleri yeni dairelerinde ikamet eder, hem de müteahhitler hiçbir devlet desteğine ihtiyaç duymadan dönüşümü süratle gerçekleştirir. Yalova olarak çok vakit kaybettik. Aynı zamanda tüm yeni binaların otoparkı olacağından şehir merkezindeki otopark sorununu da kökünden çözmüş ve tabii bir de mahallelerimize yeni yeşil alanlar kazandırmış oluruz” şeklinde konuştu.
Yalova, deprem sonrası 25 yılını kaybetti. Bu saatten sonra suçlu aramanın da bir anlamı yok. 25 yıldır basiretimiz bağlandı ve ‘ZEMİN+3 KAT’ saçmalığı ile yaklaşan büyük depreme hazırlıksız yakalandık. Kentsel dönüşümü gerçekleştiremedik. Bir an önce gerekli kararları almamız ve kat sayısını artırarak ‘yerinde kentsel dönüşümün’ önünü açmamız gerekiyor. Unutulmamalı ki; 25 yıl önceki felakette, Çiftlikköy’deki sitelerde 2 katlı villalar, şehir merkezinde de 4-5 katlı binalar yıkılmış, binlerce insanımız vefat etmişti. Oysa ’10 katlılar’ olarak bilinen Yalova’nın en yüksek katlı birkaç binasında yıkım ve can kaybı olmamıştı. Bilim adamları da kabul ediyor ki; yönetmeliğe uygun, tünel kalıp sistemi ile yapılan binaların yapım maliyeti yüksek ancak dayanıklılığı da bir o kadar sağlam oluyor ve kat sayılarının yüksekliği başlı başına yıkım nedeni olarak kabul edilmiyor.