Tersaneleri ne denetleyen var, ne sorgulayan!
Kimyasal atıklar nereye gidiyor, kıyı-kenar çizgisinde aşma var mı, tersane inşaatları Osmangazi köprüsünün ayağına kadar dayandı; bu normal mi?
Altınova tersane bölgesindeki çarpık yapılaşma, 20 yıl sonra yatırımların bugün geldiği görsel kirliliği ortaya koyması bakımından önemli. Örneğin; tersanelerin genişlemesi öyle kontrolsüz bir hal aldı ki, Osmangazi köprüsünün Yalova ayağına kadar inşaatlar hız kesmedi ve bugün gelinen noktada tersane yapılanması köprünün silüetini kesmekle de kalmadı, resmen köprünün içine kadar dayandı.
Ancak Altınova tersane bölgesindeki asıl ve en önemli sorun; DENİZE VE TOPRAĞA VERİLEN ZARAR.
Yalova’nın çevre kuruluşları susuyor, sivil toplum kuruluşları susuyor, yerel yönetimleri susuyor, Yalova siyaseti-seçilmiş ve atanmışlar tek kelime bile etmiyor ve tersane bölgesinde kimin-ne yaptığı belli değil. En ufak bir sorgulamada cevap belli: ‘ÜLKE EKONOMİSİNE ŞU KADAR KATKI SAĞLIYORUZ; BİZE DOKUNMAYIN!’
Oysa tartışılan, ekonomiye ne kazandırıldığı ya da kazandırılmadığının çok ötesinde, Altınova’nın verimli toprakları ne hale getirildi ve Marmara denizinin akıbeti ne olacak?
Tersanelerin kimyasal atıkları normalde Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin İZAYDAŞ kuruluşuna; yani, atık ve artıkları yakma ve değerlendirme merkezine gönderilmeli. Hal böyleyken kamuoyuna yıllardır hiçbir bilgilendirme yapılmıyor. Buradan yılda ne kadar kimyasal atık çıkıyor, bu maddeler İZAYDAŞ’a gönderiliyor mu, gönderiliyorsa ne kadarı gönderiliyor? Yoksa, YAKAB yoluyla atıklar çöplüğe mi gidiyor, toprağa-çevreye ve dolayısıyla bölge halkına karşı yaşamsal sorumluluklar tam anlamıyla yerine getiriliyor mu? Tüm bu konularda, tüm bu işlemlerin denetiminde ilgili müdürlük yetkilileri ne yapıyor; bilen yok.
Ayrıca..
Haftalardır HABERCİ olarak RASPA işlemlerinin yeterince kontrol edilip edilmediğini, denetimlerin yapılıp yapılmadığını soruyoruz, sorguluyoruz. İlgili birimlerden ses çıkmıyor. Denizin dibine çökün ve 5 cm’yi bulduğu iddia edilen boya ve kimyasal atıklar, denize ve doğaya ne ölçüde zarar veriyor; bilen var mı?
Atıkların toprağa ve denize verdiği zararı sorgulamak bir yana..
Bölgedeki sektör temsilcilerinin yatırımlarında kıyı-kenar çizgisi ile ilgili konuda yasa ve yönetmeliklere ne ölçüde uyuluyor; bu konuda denetlemeler yapılıyor mu, o da bilinmiyor.
Özetle..
Ya böyle gelmiş böyle gidecek; kimse kimseye hesap sormayacak, denetlemeyecek, sorgulamayacak ve görmezden gelecek.
Ya da..
Devletin ilgili birimleri hem 20 yılın hesabını soracak hem de bundan sonrası için gereken tüm önlemleri alacak, denetleyecek ve denizi, toprağı koruyup kamuoyunu bilgilendirecek.