yalovahabercihabergazetegündemgüncelson dakikaenflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhpak parti
DOLAR
34,5424
EURO
36,0063
ALTIN
3.006,41
BIST
9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Yalova
Hafif Yağmurlu
10°C
Yalova
10°C
Hafif Yağmurlu
Pazartesi Çok Bulutlu
11°C
Salı Çok Bulutlu
12°C
Çarşamba Parçalı Bulutlu
13°C
Perşembe Az Bulutlu
15°C

YENİ ÇAĞDA FİKİRLER

25.10.2023 13:38
0
A+
A-

Düz Dünya, Oyuk Dünya ve Reptilian gibi iddialar dahi üzerinde çalışılmadan tamamen reddedilmemeli. Kaldı ki bu teorilerin hepsi gerçekten yanlış, ortodoks bilimin dedikleri de gerçekten tamamen doğru olsa dahi, bu iddialar belki bizi bambaşka buluşlara götürebilir. Bunun dışında bazı hiç esnemeyen çok katı doktrinler de çok farklı alanlarda keşiflerin önünü açabilir. Mesela Yehova Şahitleri, dinlerinde kan nakli yasak olduğu için kan nakline alternatif şeyler üzerine kafa yormaktadır. Bu çalışmalar birgün kan stoklarının yetersiz kaldığı bir ortamda Yehova Şahidi olmayan kimselerin de hayatını kurtarabilir. Daha böyle başka pek çok örnek de bulunabilir…

Ana akım bilim, genellikle farklı görüşlere oldukça kapalıdır. Ama günümüz düzeni ‘Özgür Düşünce ve Sorgulama’ diyerek bugüne gelmedi mi? Bir kere düzenin sahibi olduklarında da özgür düşünce ve sorgulamaya düşman kesildiler! Sizce ‘Vatandaş Bilimine’ neden bu kadar karşılar? Neden bilim illa kendi üniversitelerinde kendi adamları tarafından yapılmak zorunda olsun ki?

Bir şey gerçekten de imkansız olabilir. Ama gerçekten imkansız olan bir şeye dahi ‘imkansız’ denmemeli ve üzerinde kafa yormak ve çaba harcamaktan da vazgeçilmemeli. Mesela, belki Zamanda Yolculuk veya Paralel Evrenlere Seyahat gerçekten de imkansızdır. Ama üzerine neden kafa yorulmasın? Neden çaba harcamaktan vazgeçelim? Modern kimya, kurşunu altına dönüştürme çabalarından doğmadı mı?

Clarke Yasalarını asla unutmamalıyız! Aslında Clarke Yasaları hayatın her alanında bize ışık tutabilir. Hayatın her alanına uyarlanabilecek ve adapte edilebilecek gerçekten değerli bir öğüttür. Ama bilimadamları ve mucit olmak isteyenler için ekstra öneme sahiptir.

1-Tanınmış ve yaşını almış bir bilimci bir şeyin mümkün olduğunu iddia ediyorsa, neredeyse kesinlikle haklıdır. Aynı kişi bir şeyin imkânsız olduğunu iddia ettiğinde ise, büyük olasılıkla yanılıyordur.

2-Mümkünatın hudutlarını keşfetmenin tek yolu, imkânsız alana taarruza geçmektir.

3-Yeterince gelişmiş bir teknoloji, büyüden ayırt edilemez.

Arthur C. Clarke’ın üç yasası bunlardır! Hayalgücünüzü ve yaratıcılığınızı törpülemeyin; aksine daha da çoğaltın ve ilerletin, geliştirin!

Ne olursa olsun durmamalıyız! Son günümüzü yaşıyor olsak dahi ilerlemekten ve gelişmekten geri durmamalıyız! Sürekli hareket halinde olmalıyız! Bu dediklerim sadece bilim için değil hayatın her alanı için geçerlidir! İnsan ne olursa olsun durmamalı, yerinde saymamalı! Bugünü dününe eşit olan zarardadır! Bu hayatta önemli olan; gerçek, doğru, iyi ve güzeldir! Doğru, iyi ve güzel olan ne ise onu yapmalıyız bu hayatta! Kendinizi sorgulayın; ‘Doğru, iyi, güzel olanı mı yapıyorum; yoksa dünyadaki süremi ziyan mı ediyorum’ diye…

Clarke Yasalarını hayatın geri kalanına da uyarlamak mümkün! Hayalgücü ve yaratıcılığın önemini neden kimse fark etmek istemiyor? Mesela Güney Kore AR-GE yatırımlarına inanılmaz para harcıyor ama eğitim sistemleri hayalgücü ve yaratıcılığı öldürdüğü için bir türlü istedikleri verimi elde edemiyorlar. Zaten dünyanın hemen hiçbir yerinde de AR-GE gerçekten önemsenmesi gerektiği kadar önemsenmiyor.

Hayatta kaybedebiliriz! Hayatta korkunç felaketler başımıza gelebilir! Sonunda başladığımız yerin bile gerisine düşmüş olabiliriz! Ama ne olursa olsun durmamalıyız! Ümidimiz bitse bile çalışmaktan ve hareket halinde olmaktan geri durmamalıyız! İvmemizi de arttırmalıyız! Kapasitemizi sürekli olarak ilerletmeli, geliştirmeli, genişletmeli, arttırmalıyız! Gelişim zihniyeti inanılmaz mühim! İnsan ilerleyebilir ve gelişebilir! Ama hepsinden en önemlisi çabanın sürekli olmasıdır! Elimizden geleni yaptıysak, başarısız olsak bile önemi yok ve başarı kime göre, neye göre? Bunun da dışında bize başarı olarak verilen örnekler gerçekten başarı mıdır? Ama elimizden gelenin en iyisini yapmalıyız! Ayrıca elimizden gelenin sınırlarını da sürekli olarak ilerletmeli ve geliştirmeliyiz!

Eskiden insanlar havadan ağır birşeyin uçamayacağına inanırdı ama şimdi uçaklarımız var! Tren ve Telgraf’ın keşfinden itibaren dünya giderek küçülmeye başladı. Aslında insan nüfusu o kadar da büyümedi; sonuçta hala Sibirya ve Sahra bomboş! Ama dünyanın öbür ucundaki biriyle görüntülü konuşma imkanının olduğu bir dünya ne kadar geniş olabilir ki? Calhoun’un 25. Evreninde de tek sınırlı şey alan ve odalardı; ve sonunda da sistem çöktü! Doğum kontrolünün gerekliliği şeklinde çarpıtılarak yorumlandı deney sonuçları! Ama bana sorarsanız bu dünyadaki tek fazlalık global plütokrasinin sahipleridir! Onlar bize ‘işe yaramaz yiyici’ diyor! Bence gerçek işe yaramaz yiyici onların ta kendisi! Balık populasyonları tükeniyor ama uzayda Marmara Denizi veya Hazar Denizi büyüklüğünde havuzlar yapıp dünyadaki balıkları da kendi haline bırakabiliriz! Neden yapamıyoruz peki? Daha basit bir şey: Antarktika’ya neden dokunmuyoruz? Küresel elitler insan nüfusunun azalmasını istiyor ama bu yavaş yavaş değil de bir anda olursa yıkıcı olur! Antarktika’ya veya Uzay’a büyük çaplı göçler olursa, tam da olacak şey bu! İşte bu istenmiyor! Bu yüzden teknoloji hazır olmasına rağmen uzay kolonileri kurulamıyor! Gerçi Crispr CAS9 ve İnsan Klonlama gibi teknolojiler sayesinde süper asker ve süper işçi orduları oluşturmak artık mümkün! Korkutucu! Stalin’in adamlarından biri de Maymun-İnsan Kırması bir tür yaratarak ordu kurmaya çalışmıştı! O gün başaramamışlardı ama bugün bambaşka yöntemler kullanarak başarma imkanını elde ettiler!

Hakkımızda hayırlısı! Hayal gücünün ve yaratıcılığın kıymetini iyi bilin! Bu hayatta önemli olan; gerçek, doğru, iyi ve güzeldir! Doğru, iyi ve güzel olan neyse onu yapın! Düşünün ve sorgulayın! Düşünmenin ve sorgulamanın da kıymetini iyi bilin; bu çok büyük bir nimettir…

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.