Dur yolcu, yolumuz aynı yöneyse eğer, bende geleyim.
Bu yolu, yalnız gitmeyeyim.
Hiç gideni gördün mü de çıktın yola, gördü isen anlat bana, bende nasipleneyim. Çok çetin diyorlar, çok zor diyorlar, gitme diyorlar, vazgeç diyorlar. Gittin mi diyorum, yok diyorlar, gideni gördün mü diyorum, yok diyorlar, ne biliyorsun diyorum, öyle diyorlar. Kim diyorum söylemiyorlar. Yolcu seni görüyorum en azından yola çıkmışsın. Heybeni sırtına atmışsın. Bende katılayım sana, beni de al yanına. Beraber gülüp beraber ağlayalım. Yeter ki bu yolda yalnız kalmayayım.
Yolcu yolumuz aynımı?
Şimdi söyle bana.
Nereden gelip nereye gidersin?
Çıktığın yolu bilir misin.
Yoksa yolunu kaybetmiş divane misin
Soyun ne sopun ne kimlerdensin
Düşündün mü ey yolcu
Nerede başladı yolculuğun
Henüz başında mısın çıktığın yolun
Yoksa sen bayrak koşucusu gibi sıranı mı beklersin.
Devraldın mı bayrağı ey yolcu
Gül yüzlü nebi senin için mi geldi
Abubekir, Ömer, Osman, Ali seninle mi
Ahmet, Mahmut, Mehmet sen miydin.
Anadolu Fatihi Alpaslan, İstanbul Fatihi Fatih Sultan Mehmet Fan, ümmeti birleştiren, ümmete köprü olan, Yavuz Sultan Selim Han, Akdeniz’i ümmetin gölü yapan, Hayreddin Reis, Kudüs Fatihi, Selahaddin Eyyubi, senin neyin?
Şeyh Edebali, Yunus, Mevlana, Nasreddin, Bedreddin, Nureddin, Hikmettin var mı bu yolda olanlara hürmetin.
Ey yolcu
Toprağa düşmeseydi o asker
Gökten iner miydi ecdat ve melekler
Yeniden doğar mıydı sen ve bebekler.
Bu yolun neresindesin ey yolcu,
Ben yola çıkmadan bu yolun yolcusunu arıyorum, yolun başında duruyorum, geç kaldım biliyorum. Seni görüyorum, gözlerinden tanıyorum, İçimden bir ses doğru yoldasın diyor. Çıktığım yolda birde dostum olsun istiyorum. Her zaman yanında olduğum, her zaman yanımda olan, gerçek dostluğu bulan. Heyben boş ama çok ağır, umut yüklemişsin, sevgi yüklemişsin merhamet yüklemişsin. Yolda yük olur diye heybemde ne varsa boşalttım. Sadece merhamet ve sevgi bıraktım, sen gelince umutta yükledim. Senin heybende ne var merak ediyorum. Eğer aynı ise buldum dostumu, seni bırakmayayım. Dur yolcu bende geleyim. Senin heyben benimkinden çok daha ağır. Gel heybeni bölüşelim. Yükümüz aynı olsun. Sabırdan başlayalım, Nefsime gem vurup, ruhumu temizleyeyim. Özür dilemesini bilecek, her kesi sevecek, ırkçılığı elimin tersiyle itecek, kibri benden önce toprağa gömecek, kimseyi hor görmeyecek, beni sevmeyeni bile sevecek, hakkımı her kese helal edecek, ama kimseden helallik beklemeyecek, canavardan karıncaya kadar besleyecek ama bunları kimseye demeyecek, bu yol bu kadar ağır mı? Olsun bu yola bende çıkmak istiyorum. Yolcu aynı ise yolumuz, yoldaş olurum, gardaş olurum sonra alışır dost olurum.
Dur yolcu kararlıyım. Çıkmaz sokaklardan bıktım. Benim yolumu yolsuzlar kesmesin, sonsuzluğa giden yolda arkadaş ol bana, ben varım. Tek başıma da olsam çıkacağım bu yola. Bir daha geri dönmeyeceğim, çünkü bu yolun geri dönüşü yok biliyorum. Düne gitmiyor hep yarına gidiyor. Dünü getiremem, yarını bilemem ama yarın için yola çıkmayı bilirim. Geçmişten ders alıp, geleceğe insan olarak yürümek istiyorum. Yolcu yolumuz aynı ise beni de al, ya da benimle gel. Sende insanlık yolunda isen beni de al, yalnız gitmeyeyim.
Anladım bütün yollar çıkmaz sokakmış, anladım insan olmaktan başka, insan olarak yaşamak yaşlanmaktan başka, insan olarak Allah’a kavuşmaktan başka ne yol varmış ne sokak. Yol insanlıktan çıkmamakmış. Yolcu dur gitme beni de al. Beraber gülüp beraber ağlayalım, bu yolda dost arayalım.