Yalova’da yıllardır beklenti haline gelen yatırımların yeni yılda tamamlanması kentimizin en büyük beklentilerindendir.
Kentsel dönüşüm…
Yeni Devlet hastanesinin faaliyete geçmesi…
Yalova-Armutlu arasında Esenköy üzerindeki tünellerin bitmesi…
Baraj ve gölet projelerinin sonuçlandırılması…
Bursa yolu ile Çınarcık sapağı arasındaki çevre yolu bağlantısının tamamlanması…
Bunlar 2022 yılının ivedilikle yapılması gereken planlanmış yatırımlardır.
Bir de kısıtlama getirilmesi gereken çevresel faaliyetler vardır.
Çınarcık-Armutlu arasında sayıları hızla artan “rüzgârgüllerinin” inşaat yapım işlerine kontrol getirilmelidir.
Bizim köylülerimiz yıllarca bir eşek yükü odun yüzünden hapse atıldılar.
Peki, bu rüzgârgülü inşaatı yapanlar için hiçbir alan kısıtlaması ya da denetim mekanizması yok mudur?
Mesela bir rüzgârgülü yapımı için sorumlu firma istediği kadar orman alanını yok etme hakkına sahip midir? Yoksa kendilerine kurallarla belirlenmiş bir rüzgârgülü alanı sınırlaması yapılmış mıdır?
Bu konuda çevre köylülerin şikâyetleri had safhaya ulaştı. Rüzgâr enerjisine evet ama bu işi yapan firmalara sıkı denetim de şarttır.
Bir de “su” konusu…
İçme suyunda her yaz sıkıntılar yaşıyoruz. Bunlara geçici önlemler almakla yetinmemeliyiz. Kalıcı çözümler üretmeliyiz.
Gökçe Barajı ömrünü tamamladı. Alternatif çözümlere ihtiyacımız var. Yalova’nın batı tarafı Turizm ve tarım bölgesi ilan edilmişti. Suyu kullanma yöntemleri geliştirilmeden tarım ve turizm yatırımı yapmanın imkânsız olduğunu hepimiz biliyoruz. Çınarcık Gökçe barajından su alıyor. Hâlbuki projesi tamamlanan Esenköy bölgesindeki Çayla Deresi-Çadır Ovası-Vake Çayırı Katırlı sırtına dayanan havuz alanının baraja dönüşmesi gerçekleşse, Çınarcık’tan Armutlu’ya kadar tüm bölgenin yüz yıllık su ihtiyacı karşılanmış olacaktır.
Kocadere ve Şenköy havzası kivi üretimine yoğunlaştığı için bu alan mutlaka bir gölet yapılmalıdır. Çünkü kivi tropikal bir meyvedir. Bahar ve yaz mevsiminde her gün sulanması gerekir. Gölet olmazsa birkaç yıl sonra bu kivi bölgesinde su sıkıntıları had safhaya ulaşacaktır.
Yalova’da hiçbir şey olmuyormuş gibi düşünmek yanlıştır.
Projelendirilmiş muhteşem yatırımlarımız var.
Takip edecek siyasi temsilcilerimiz de…
Bu yazıyı yazdıktan sonra görüşlerimi Yalova milletvekilimiz Ahmet Büyükgümüş’le paylaştım.
Süreçlerin tamamını takip ettiğini anlattıktan sonra bunların gecikmiş yatırımlar olduğunu ve Hayata geçmesi durumunda köylülerin toprak satmasının da önüne geçileceğini söylemesi konunun üzerinde çalışıldığı anlamına geldiğinden şahsen çok sevindim. Konuya hakim olması ve Ankara’da bu yatırımları takip etmesi uzun yıllar özlemini duyduğumuz sorunların çözümü anlamına gelmektedir.
Suyumuza sahip çıkılması önemli bir adımdır.
Tam da benim her defasında dile getirdiğim konudur.
Köylünün toprağına bereket katmak lazım.
Bizim köylümüz ürettiğini sepete doldurup yolun kenarında satma imkânına sahip.
Sularını temin edelim. Pazarlarını kuralım.
Milletvekilimizin dediği gibi içlerinden bazıları mutlaka “Allah razı olsun” diyecektir.
Yatırım konusu, siyasi söylemler ve kamu hizmetleri Yalova’nın beş sokağında tartışılmamalıdır. Yalova’dan Armutlu’ya kadar ya da Yalova’dan Altınova’ya kadar imkânlarımızı ve yapacaklarımızı gözden geçirmeliyiz.